26 Ocak 2015 Pazartesi

Reha Oğuz Türkkan ile Eski ve Yeni Türk Tarihi



Video konuları içeriği (İlgili konu başlığına tıklayarak, videonun o konusuna atlayabilirsiniz.)

Ergenekon Dergisi ne zaman basılmıştı?
Ergenekon Dergisi faşist bir dergi miydi?
Ergenekon Dergisi İsmet İnönü hükümeti tarafından neden kapatıldı?
Cumhuriyet Gazetesi ve Nadir Nadi, Nazi Almanya'sını ve Adolf Hitler'i destekledi mi?
Bozkurt ve Gök Börü dergileri neden kapatıldı?
Türkiye'de Türkçü olmak...
İsmet İnönü hükümeti, 407 Azerbaycan Türk'ünü Sovyetler Birliği'ne teslim etti mi?
Sovyetler Birliği'ne teslim edilen Azerbaycan Türk'lerine ne oldu ve sonrasında yaşananlar?
Türk Töresi'nde kendine sığınmış mülteciler teslim edilmezdi.
1944 Olayları nedir?
Reha Oğuz Türkkan, İsmet İnönü'yü ABD ziyaretinde nasıl karşıladı?
Reha Oğuz Türkkan'ın, Nihal Atsız ile arası neden bozuldu?
Dalkavuklar Gecesi
Tabutluk'larda kimler vardı?
Atatürk, Gagauz'lar için ne dedi?
Sümerler Türk'müydü?
Sümerler, Türk mü, Turani mi?
Sümerler, hangi dönemde yaşadılar?
Türk'ler tarih sahnesine ne zaman çıkıyor?
Hammurabi Kanuları kopya mı?
Hatti Medeniyeti'ni, Sümerler mi kurdu?
Lidya'lıları Sümerler mi kurdu?
Etrüskler'i kuranlar Sümerler mi?
Olmek (Ulmek) Medeniyeti'ni kuranlar Sümerler mi?
Kürtler ve Ermeniler'in kökenleri?
Ermeniler ve Kürtler akraba mı?
Etrüskler hakkındaki DNA raporu ne diyor?
Einstein'nın hangi milletten?
Hz. İbrahim hangi milleten ve İbraniler ile olan bağlantısı nedir?
Reha Oğuz Türkkan'ın Türkçülük ve Turancılık hakkındaki görüşleri


0 yorum:

25 Ocak 2015 Pazar

Göktürk Paraları


Eski Türklerin (Göktürklerin,Uygurların ve Türgişlerin) sikkeleri üzerindeki araştırmalar 1890’lı yıllarda numismat Edmond Drouin’in çalışmaları ile başlar. E. Drouin’in ”Turan Sikkeleri” adlı çalışması bu sahadaki öncü araştırmadır.

Bu araştırmayı E Durouin ile Otto Donner’in Yenisey havalisinde bulunup Minusinsk Müzesi’nde muhafaza edilen ön yüzlerinde ”Kay yuan harcama sikkesi” yazılı olan,arka yüzlerine ise runik harfli metin kazılan Çin sikkesi hakkındaki çalışmaları takip eder.Ancak Vilhelm Thomsen daha Göktürk alfabe sistemini çözmediğinden Drouin ile Donner yayınlarında bu Çin sikkelerinin ikinci yüzlerine kazılan ikincil metinler hakkında bir fikir beyan etmezler.

Kay yuan tun bao sikkelerinin arka yüzlerindeki ikincil metinler ilk olarak Wilhelm Radloff tarafından değerlendirilir.Sonra da M. Rasanen’e hatta A.M. Şçerbak’a kadar,57 hatta 65 yıl süren,uzun bir sessizlik devresine girilir.

Yenisey havalisi ile Moğolistan’da bulunan Göktürk sikkelerinin haricinde ön ve arka yüzlerinde Uygur harfleriyle Türkçe yazılı kağan sikkeleri de bulunmuştur.Bu konuda da Kiang Ch’ihiang,Yang Fuh-hsüeh gibi Çinli ve François Thierry gibi Fransız araştırmacıların değerli yayınları vardır.

1500 YILLIK AY YILDIZLI TÜRK PARALARI

Kırgızistan,Özbekistan ve Tacikistan’da yapılan arkeolojik kazılarda bulunan Göktürklere ait ay-yıldızlı paralar ‘Türk uygarlığında ‘Orhun yazıtları kadar önemli’ bir keşif’ olarak değerlendirildi.

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin Bişkek’te düzenlediği İkinci Uluslararası Türk Uygarlığı Kongresi’ne katılan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Yavuz Daloğlu,burada tanıştığı Özbek tarihçi Gaybullah Dr. Babayar’ın eski Türk devletleri paraları üzerinde yaptığı çalışmayı inceledi.Daloğlu,bu paralar arasında daha önce hiç duymadığı,görmediği Göktürk paralarıyla karşılaştı.Dr. Daloğlu,Dr. Babayar’la yaptığı çalışma sonunda,Göktürk paralarının bulunuşunu ‘Türk uygarlığında önemli bir keşif’ olarak açıkladı.
Sikkelerden birinde ortada kağan kabartması ve kenarlarda üç tane ay-yıldız olduğunu söyleyen Daloğlu,bu sikkenin Türk uygarlığı açısından çok büyük önemi olduğunu belirtti.Daloğlu, şöyle dedi:

“Göktürklerden sonra 8′inci yüzyılda Türgişlere ait paralar bulunmuştu.Ancak Göktürklere ait paralar onlardan 150-200 sene daha önceye,576-600 yıllarına ait.Gök-Türk sikkelerinin bulunuşunun kuşkusuz ki, günümüz açısından çok önemli tarihsel ve siyasal sonuçları vardır.Bunlardan en önemlisi bu sikkelerin toplumumuza dayatılan ‘Türkler barbardı, Türklerin uygarlığı yoktu,Türkler yağmacıydı,Türkler kaç-göçlü bir toplumdu vb.’ gibi Avrupa merkezli tarih ve kültür anlayışı ile bunun siyasal sonuçlarını bir kez daha yerle bir etmesidir.

Avrupa merkezli tarih dayatmasını alt-üst eden, Türk ve dünya tarihinin yeniden yazılmasını gerektirecek bu çok önemli buluşu Türk Ulusu’na açıklamaktan kıvanç duyuyorum !”

Kuşkusuz ki bilim insanlarımız,Avrupa merkezli bu iddiaları çürüten pek çok bilimsel çalışma ve kanıt ortaya koymuştur.Şimdi ben de bunlara çok önemli bir katkı koyarak,Gök-Türk sikkelerini gündeme taşıyarak, Türklerin büyük uygarlık birikimini ve bunun günümüze ulaşan kanıtlarını bir kez daha Türk kamuoyuna ve dünyaya sunuyorum.

Gök-Türk sikkelerinin bulunuşu, Orhun Yazıtları’nın bulunuşu kadar önemlidir.

Türkler (Gök-Türkler ve diğer Türk kavimleri ve devletleri) tarihin derinliklerinde,dünya uygarlığına büyük katkı sunmuştur. Askeri örgütlenme,büyük ordular meydana getirme,Avrasya’nın büyük coğrafyasında bağımsız,başı dik devletler kurma,paranın geçerli olduğu ekonomik ve toplumsal bir ticaret yaşamı,şehirleşme ve yerleşik yaşam biçimi,hiçbir dönemde köleci toplumsal yapının egemen olmaması,güzel sanatları yaratma ve yaşatma ve daha pek çok unsur Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyetini göstermektedir.

Eski Türk devletlerinde kağanlığın (sonrakilerde hükümdârlığın) sembolü “tuğ” (bayrak, sancak ve davul) ve “sikke”dir. Sikke ekonomik,tuğ da siyasi bağımsızlığın göstergesi olan bayrağı ve bağımsızlık marşını (milli marşını) temsil etmektedir.Gök-Türkler tuğ’u ve sikke’siyle,yani bayrağı,marşı ve parası ile bağımsız,başı dik bir devlet kurmuş ve büyük bir uygarlık oluşturmuştur.”

Kaynak: Aleksandr Nathanoviç BERNŞTAM

0 yorum:

Çift Başlı Kartal



Türkler'de çok eskizamanlardan itibaren devlet sembolü olarak ÇİFT BAŞLI KARTAL kullanılmıştır.

0 yorum:

Çift Başlı Kartal

Ak Din’e (Ak Cang) göre kartal / bürküt / hotoy / kara kuş gibi adlarla anılan kuş, önemli bir dini semboldür. ”Yeryüzü’ndeki ‘Kurt’ neyin ongunuysa gökyüzündeki ”Kartal” da aynı ongunun karşılığıdır.”

Kartal da Kaf Dağı’nın kuşlarındandır ve kutsaldır, Tanrı’nın kuşudur. Kartal kültüyle ilgili geleneklerden anlaşıldığına göre, Kartal Tanrısal ışığın ve Gök Tanrı’ya yakınlığın simgesi sayılmıştır. O göğün en yüksek katlarına uçabilmesi özelliği ile Gök Tanrı’ya en yakın olma değerini üstünde taşımaktadır. Gök-Kartal göğün en üst katlarına kadar uçabilmektedir. En yüksek ruhlarla alâkası vardır. Kimse kahramanların, ataların yaşadığı gökyüzü sınırına onun kadar yaklaşamaz. kartal adeta Tanrı’nın habercisi olarak da görülür. Dokuz gün gökte, dokuz gün yeraltında yaşar.

Kam’ın ölüp dirilme deneyiminde kartal, dokunulmaz hale gelecek biçimde düzenlemek için kahramanı yutar ve kanlı canlı olarak tekrar hayata iade eder. Mitsel anlamda bu kartal iki başlıdır.

Çift Başlı Kartal
Bilinmektedir ki ”Tonyukuk”, başlığında gerçek bir Tanrısal damga olan iki başlı kartalı taşımaktadır. Bu kartal, kanatlarını gerdiği zaman yeryüzünü kaplayan, sol kanadı Ay’ı, sağ kanadı da Güneş’i örtebilecek kadar büyük bir kartaldır. Bakır tırnakları vardır. Kartal altın tüylüdür. İlkbahar ve güz mevsimleri kartalın ruhunun iradesine bağlıdır. Kartal bir defa kanatlarını sallarsa buzlar ve karlar erimeğe başlar. İkinci defa sallarsa ilkbahar gelir. ‘İlkbahar yılın gelişi’ adını verdikleri bahar türküsününün eski devirlerde kartal namına söylenen ilahilerin kalıntısı olduğu hakkında bilgiler vardır. Kartal göğün göbeği ile birleşen ekseni korumaktadır, bu sebeple de aynı zamanda koruyucu ruh niteliğini de taşır.

Eski Türkler’de Yasa ve töre, Tanrı’nın emri ile bir kartal şeklinde gelen ruhla iletilirdi. Bir Türk, evinin yanında kartalı görürse, eğer hazır et bulunmazsa derhal onun için bir kurban keser. Biri yanlışlıkla kartalı öldürürse, Kam çağırılarak dini tören ile kartalın cenazesi gömülür. Kısır kadınlar, çocuk vermesi için kartala baş vurup yalvarırlardı. Bundan sonra dünyaya gelen çocuğa ‘hotoy törüt-teh’ (yani kartaldan türemiş) denirdi. Grifonlar, göğü, tan ağarışını, ilim, irfan, kuvvet gibi kavramları ifade eder. Türk sanatında daha çok kartal başlı grifonlar yaygın olarak görülür. İmparatorluk ünvanı, seramik tasvirlerde ve Selçuklu taşlarında kartalın göğsünün üzerine yazılır.

Grifin
Kartal, aklı, kahramanlığı, irfanı, keskin görüşü, ruhun aydınlanmasını, sağaltımı, yaratılışı, saklı manevi gerçekleri görmeyi, manevi olanı görmek için maddeden yukarı yükselmeyi, Kam’larla, manevi hocalarla birlikte olmayı, büyük denge gücü, vakar ve zerafeti, olayları yukarıdan görebilmeyi, resmin tamamına hakim olabilmeyi, yüksek gerçekliklerle bağlantıda olmayı temsil eder. ”Kartal aynı zamanda sadık bir muhafızdır. (Yaşar Kalafat, Altaylar’dan Anadolu’ya Kamizm, Şamanizm, Yeditepe Yayınları) Demircilerle, Kam’ların aynı kökten geldiklerine inanıldığı için Kam’ların kökeninin bağlandığı kartalın, demircilerle de yakın ilgisi görülmektedir. Kartal, merkezi devletin de simgesi olmuştur…….

Ayrıca biliyoruz ki, Tanrıcı Türklerde kahramanların, öldükten sonra göğe çıktıklarına inanılır. eskiden yeryüzündeki her insanın göğe istedikleri zaman çıkabildikleri bir altın çağın varlığını ve sonra insanlığın düşüşü ve yozlaşması ile artık bütün insanların göğe çıkmalarına izin verilmediğini hatırlarsak, bu olayın ölümden sonrasını da kapsadığını görürüz. Artık ölümden sonra bile herkes göğe çıkamamaktadır. Göğe çıkmak sırra ermedir, kemale ermenin bir göstergesidir. Bu sebepten ötürü göğe çıkanların sayısı, yer altına inenlerden oldukça azdır…..

Orhun yazıtlarında söylenen dua, edilen temenni ilginçtir:

”Halkınızı değerli evlâdınızdan, tay gibi oğullarınızdan daha iyi besliyor idiniz. Uçup gittiniz. Göklerde de hayattaki gibi olasınız. (Talat Tekin, Orhun Yazıtları, Simurg Kitabevi, s.53.)

Buradaki temenni, yukarıya, öteki âleme gittiğinizde de ulusu koruyan, yüceltenlerden olunuz anlamındadır ve göğe yükselen kahramanların, bu dünyadakileri korumaya devam edeceği inancını yansıtmaktadır.

Kaynak: (Antropolog Günnur Yücekal Ermetin, Mevlevilikte Şamanizm İzleri, s.123-124-125, Töre Yayınevi 2009 İstanbul)

0 yorum:

Blogger Template by Clairvo